|
|
 |
İSTİKBAL MARŞI
Bakma, dönmez şafak vakti yurttan kaçan o alçak!
Dönmeyip Amerika'da, arlanmaksızın yaşayacak!.
O benim milletimin hırsızıdır, yurdu soyacak,
Hortumladıkları benimdir, milletimindir ancak!
Çalma, kurban olayım hepsini ey hırslı çakal!
Gariban halkıma da bir pul bırakacak kadar al!
Olmaz sana götürdüğün paralar sonra helal,
Hakkını vermezsen burdaki ortaklarının behemehal!
Ben ezelden beri aç yaşadım,aç yaşarım!
Hangi hükümet beni kurtaracakmış,şaşarım!
Kurumuş musluk gibiyim, ne akar ne taşarım!
Yırtsam da bir tarafımı, hiç görülmez başarım!
Mali krizler, yoluna örmüşse çelikten bir duvar,
Benim .ceğiz, .cağız diyen bir hükümetim var!
Bağırsın korkma, nasıl işimize burnunu sokar?
'Avrupa Birliği' denen tekdişi kalmış canavar!
Arkadaş, Meclis'e namusuyla çalışanları uğratma sakın!
İşe aldıracakların, olsun hep sana yakın!
Gelecektir, cezanı vereceği günler Hakkın,
Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın!
Yaktığın yerleri 'orman' diyerek geçme, tanı!
Çalışanı işten at, doldur kadroya yatanı!
Gözleri açık yatır seni kurtaran atanı,
Satılmadik o kaldı, durma satıver şu vatanı!
Sermaye mutlu olsun, olsa da çevre feda!
Semizlettin Apo'yu, mezarında dönsün Şüheda!
Uydurma kanunlarla Meclis'ten getirin seda!
On bin Yıllık tarihe, yurdum ederken veda!
Cümlenizin bu yurdu yok etmek mi emeli?
Yediginiz herzelere başka ne demeli!
Oyuverin altını iyice sallansın temeli,
Yurdumun ki, sonunda vatandaş kükremeli!
O zaman durur belki gözümden akan yaşım,
O zaman doğrulur belim, yukarı kalkar başım,
O zaman boşa gitmez yıllarsüren uğraşım!
HESABINI VERİP TE GİTTİĞİNİZ GÜN KARDAŞIM,
Dalgalanın dolar gibi sizde şimdi ey suçlular!
Olsun artık soyguncuya vurulacak bir yular,
Ebediyen, öyle yok hesapsız bir iktidar!
Hakkıdır 'garip yaşamış vatandaş'ın da gülmek,
Hakkıdır ezilmiş milletimin, aydınlık bir İstikbal!
Cem YILMAZ
REÇETE
Kadının biri eczaneden içeri hışımla dalar ve eczacıdan 1 şişe arsenik ister. Eczacı kadına arsenikle ne yapacağını sorar ve Kadın: "Kocamı öldürecegim" diye cevap verir. Eczacı "Kusura bakmayın ama size bu sebeple arsenik satmam olanaksız." der. Bunun üzerine kadın çantasına uzanır ve içinden kocasıyla eczacının karısının yatakta çekilmiş fotografını çıkarır. Eczacı fotografa bakar ve şöyle der:
-"Hay Allah! Reçeteniz olduğunu neden daha önce söylemediniz
BAŞKASI VURMUŞTUR
85 yaşında bir adam doğumhanenin kapısında beklemektedir. Doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar:
D-'içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?'
A-'Evet, eşim.'
D-'Ama bayan 25 yaşlarında...'
A-'Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?'
D-'Yoo, aklıma benim dedem geldi de.'
A-'Nesi varmış dedenizin?'
D-'Kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. Ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı.
Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. Kendisi israr etti ve hazırlandı.
Eee, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı eline.
Ben de kendisiyle gittim. Ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük.Dedim ya, dedem yaşlı.
Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş e tti. Geyik o anda vurulup yere düştü...'
A-'Olur mu, başkası vurmuştur onu.'
D-'Ben de onu demeye çalışıyorum |
|
 |
|
|
|
|
|
Afyon Kaplıcalarının şifalı sularına girmeden,
İhsaniye-Ayazin (Metropolis) bölgesi, Sandıklı Akdağ -Tokalı Kanyonu, İscehisar'daki Peri Bacalarını görmeden,
Afyon Arkeoloji Müzesi, Ulu Cami, İmaret Cami, Afyon Kalesini gezmeden,
Kaymaklı ekmek kadayıfı yemeden,
Bayat'ın kök boyalı kilimleri ve Dazkırı'nın ipek halısından almadan
DÖNMEYİN |
|
|
 |
|
|
|
|